T.C. YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ ESAS NO : 2021/4428 KARAR NO : 2022/8135 KARAR TARİHİ : 21.11.2022

Dava Açıldıktan Sonra Arabuluculuk Yoluna Başvurulması Halinde Açılan Davanın, Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Reddinin (Arabuluculuğa Başvurunun Tamamlanabilir Dava Şartı Olmaması Nedeniyle) Hukuka Uygun Olduğuna Dair Karar

T.C. YARGITAY

11.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO        : 2021/4438

KARAR NO     : 2022/8135

TARİHİ             : 21/11/2022

 

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ11. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.11.2020 tarih ve 2019/156 E. – 2020/1085 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 11.03.2021 tarih ve 2021/199 E. – 2021/470 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davalı şirket hakkında fatura alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihinin 27/02/2019 olup arabulucuya başvuru tarihinin 11/03/2019 olduğu, son oturumun ise 12/04/2019 olduğu, tamamlanabilir dava şartı olmadığı, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5. maddesiyle 01/01/2019 tarihinden itibaren arabuluculuk dava şartı olarak düzenlendiğinden ve davacının dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin her ne kadar mahkemece verilen 6 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuğa başvurduğunu ve dava şartını tamamladığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de, itirazın iptali davasının ilk açıldığı, 27/02/2019 tarihinden evvel arabuluculuğa başvurmadığı, dava açıldıktan sonra yapılan arabuluculuk başvurusunda bulunmasının 6325 sayılı Kanunun 18/A. maddesi ve TTK’nın 5/A. maddesinde düzenlenen dava açılmazdan evvel arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının gerçekleşmediğini değiştirmeyeceği, dava şartlarının mahkemece resen nazara alınacağı anlaşıldığından mahkemece yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olup davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.